Prof. Dr. Elif KüpeliProf. Dr. Elif KüpeliGöğüs Hastalıkları UzmanıProf. Dr. Elif Küpeli+90 539 716 24 01MENÜ
Uyku Apnesi

Uyku Apnesi Nedir?

Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrarlayan şekilde durması veya azalmasıyla karakterize edilen ciddi bir uyku bozukluğudur. Bu duraklamalar birkaç saniyeden bir dakikaya kadar sürebilir ve saatte onlarca kez tekrarlanabilir.

Beyin, kandaki oksijen düzeyinin düştüğünü fark ederek kişiyi yüzeysel uykudan uyandırır; bu da gece boyunca sürekli bir uyanma döngüsüne neden olur. Uyku kalitesi bozulur, kişi sabah dinlenmemiş uyanır ve gün boyu yorgunluk yaşar.

Uyku Apnesi Ne Kadar Yaygındır?

Uyku apnesi sanıldığından çok daha yaygındır. Özellikle obstrüktif uyku apnesi (OSA),erişkinlerin %9 ila %38’inde görülmektedir. Orta ve ağır derecede OSA, erkeklerde kadınlara kıyasla daha sık teşhis edilir. Bununla birlikte, tanı konmamış vaka sayısı oldukça yüksektir. Kadınlar ve yaşlı bireylerde tanı konulma oranı, semptomların farklı ve daha hafif seyretmesi nedeniyle daha düşüktür.

Uyku Apnesi Türleri Nelerdir?

Uyku apnesi üç ana türde sınıflandırılır:

  • Obstrüktif Uyku Apnesi (OSA): En yaygın türdür. Boğazdaki yumuşak dokuların gevşeyerek hava yolunu tıkaması sonucu oluşur.
  • Santral Uyku Apnesi (CSA): Solunum kaslarını kontrol eden beyin merkezinin düzgün sinyal göndermemesiyle meydana gelir.
  • Karma (Mixed) Uyku Apnesi: Obstrüktif ve santral uyku apnelerinin birleşimidir. Genellikle tedavi sırasında ortaya çıkar ve daha karmaşık bir yönetim gerektirir.

Uyku Apnesi ile Horlama Arasındaki Fark Nedir?

Her horlayan kişi uyku apnesine sahip değildir, ancak uyku apnesi olan çoğu kişi horlar. Horlama, üst solunum yolundaki hava akımının dar geçiş alanlarında türbülanslı hale gelerek yumuşak dokuları titreştirmesiyle oluşur. Uyku apnesinde ise bu titreşim bir süre sonra tamamen durur, çünkü hava akımı tamamen bloke olur ya da beyinden yeterli sinyal gelmez. Uyku apnesiyle birlikte gelen horlama genellikle daha şiddetlidir ve aralıklı sessizliklerle (nefes durmaları) kesintiye uğrar.

Uyku Apnesi Belirtileri Nelerdir?

Uyku apnesi çok çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Gece boyunca sık sık uyanma, boğulma hissiyle irkilme, yüksek sesle horlama, ağız kuruluğu, gece terlemeleri gibi semptomlar yaygındır. Gündüz belirtileri ise sabah baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, irritabilite ve gün içinde istemsiz uyuklamaları içerir. Bu semptomlar zamanla yaşam kalitesini ve bilişsel performansı ciddi ölçüde etkileyebilir.

1. Yüksek Sesle ve Kesik Kesik Horlama

  • Uyku apnesinin en bilinen belirtisidir.
  • Genellikle eş veya yakın uyku partneri tarafından fark edilir.
  • Horlama ani sessizliklerle kesilir ve ardından boğulur gibi seslerle soluk alıp verme gözlenir.

2. Nefesin Gece Boyunca Durması (Apne Epizodları)

  • Kişi farkında olmadan gece boyunca onlarca, hatta yüzlerce kez solunumu durdurabilir.
  • Bu duraklamalar 10 saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir.
  • Genellikle yakınları tarafından fark edilir; kişi bu duraklamaları kendisi fark etmez.

3. Gece Ani Uyanmalar ve Boğulma Hissi

  • Uyku sırasında boğuluyormuş hissiyle aniden uyanma olabilir.
  • Bu, vücudun oksijen düşüşüne verdiği savunma tepkisidir.
  • Uyanışla birlikte kalp çarpıntısı veya huzursuzluk da eşlik edebilir.

4. Sabah Baş Ağrısı

  • Gece boyunca oksijen seviyelerinin düşmesi ve karbondioksit birikimi, sabah baş ağrılarına neden olabilir.
  • Genellikle ense bölgesine yayılan, baskı tarzında bir ağrıdır.

5. Ağız Kuruluğu ve Boğaz Ağrısı ile Uyanma

Uyku apnesi olan bireyler genellikle ağızdan nefes aldıkları için sabah ağız kuruluğu ve boğazda tahriş hissiyle uyanabilirler.

6. Aşırı Gündüz Uykululuğu (Hipersomni)

Gece kaliteli uyku alınamadığı için, gündüz boyunca aşırı yorgunluk, uykulu olma hali ve konsantrasyon bozukluğu gelişir. İşte, okulda veya araba kullanırken uyuklama riski artar.

7. Konsantrasyon ve Bellek Problemleri

  • Uykunun sık bölünmesi, dikkat süresini kısaltır, yeni bilgileri öğrenme kapasitesini azaltır.
  • Bazen depresyon benzeri ruhsal belirtiler de eşlik edebilir.

8. Huzursuz Uyku ve Sık Sık Tuvalete Kalkma

  • Uyku apnesi olan bireyler sık sık uyanıp tuvalete gitme ihtiyacı hissedebilirler (nokturni).
  • Uyku yapısı bozulduğu için uykuya dalmak ve uykuda kalmak zorlaşır.

Gece Boyunca Nefes Durması Ne Anlama Gelir?

Gece boyunca tekrar eden solunum durmaları, uyku apnesinin temel göstergesidir. Bu duraklamalar sırasında kandaki oksijen seviyesi düşer ve beyin, tehlikeyi algılayarak kişiyi mikro uyanıklıkla uyarır. Bu fark edilmeyen kısa uyanıklıklar uykunun derin evrelere ulaşmasını engeller. Gece boyunca yüzlerce kez yaşanan bu kesintiler, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon ve diyabet gibi ciddi sistemik hastalıklarla ilişkilidir.

Sabah Yorgun Uyanmak Uyku Apnesi Belirtisi midir?

Evet, sabahları yorgun, baş ağrılı veya ağız kuruluğuyla uyanmak, uyku apnesinin tipik belirtilerindendir. Çünkü kişi gece boyunca kaliteli, derin uyku alamaz. Özellikle REM evresine ulaşamamak ve sürekli yüzeysel uykuda kalmak, sabah yorgunluğunu açıklayan ana nedenlerden biridir.

Uyku Apnesi Gündüz Uykululuğuna Neden Olur mu?

Kesinlikle. Uyku apnesi, gece uyku bütünlüğünü bozduğu için birey gün içinde sürekli uykulu ve bitkin hisseder. Bu gündüz uykululuğu, özellikle araç kullanımı gibi dikkat gerektiren durumlar için hayati risk taşır. Ayrıca iş performansını, sosyal ilişkileri ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle gündüz aşırı uykululuk, uyku apnesinin hem tanısal hem de tedaviye yön veren kritik bulgularındandır.

Uyku Apnesi Nedenleri

Uyku apnesi genetik, anatomik ve yaşam tarzına bağlı çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. En sık rastlanan risk faktörleri arasında obezite, geniş bademcikler, dar üst solunum yolu, yaşlanma, sigara kullanımı, alkol tüketimi ve uyku sırasında kas tonusunu azaltan bazı ilaçlar yer alır. Aile öyküsü de önemli bir risk unsurudur. Ayrıca burun tıkanıklığı, reflü hastalığı, endokrin bozukluklar (örneğin hipotiroidizm veya akromegali) gibi durumlar da apne riskini artırabilir.

Fazla Kilo ve Uyku Apnesi Arasındaki Bağlantı

Fazla kilo, özellikle obstrüktif uyku apnesinin en önemli nedenlerinden biridir. Vücut ağırlığındaki artış, boyun çevresinde yağ birikimine yol açarak hava yolunun daralmasına neden olur. Bu durum özellikle sırt üstü yatarken hava yolunun kolayca tıkanmasına zemin hazırlar. Ayrıca abdominal obezite, akciğerlerin kapasitesini sınırlayarak solunum fonksiyonlarını bozar. Araştırmalar, vücut kitle indeksindeki (BMI) her artışın uyku apnesi riskini anlamlı ölçüde artırdığını göstermektedir.

Erkeklerde ve Kadınlarda Uyku Apnesi Farklı mı Görülür?

Evet, uyku apnesi cinsiyete göre farklı klinik özellikler gösterebilir. Erkeklerde genellikle klasik belirtiler olan yüksek sesli horlama, gündüz aşırı uykululuk ve gece nefes durmaları ön plandayken; kadınlarda baş ağrısı, yorgunluk, depresif ruh hali ve insomnia daha belirgindir. Kadınlarda menopoz sonrası dönemde apne riski erkeklerle eşitlenmeye başlar, çünkü östrojen ve progesteron gibi hormonların koruyucu etkisi azalır.

Çocuklarda Uyku Apnesi Olur mu?

Çocuklarda da uyku apnesi görülebilir ve genellikle büyümüş bademcikler ya da geniz eti en büyük nedenler arasında yer alır. Ayrıca alerjik rinit, obezite ve bazı genetik sendromlar da çocukluk çağı uyku apnesine katkıda bulunabilir. Belirtiler erişkinlerden farklılık gösterebilir; çocuklarda hiperaktivite, öğrenme güçlüğü, dikkat dağınıklığı, büyüme geriliği ve gece altını ıslatma gibi bulgular görülebilir.

Uyku Apnesi Tanısı Nasıl Konur?

Uyku apnesi tanısı, klinik değerlendirme ve uyku çalışmaları ile konur. Hasta genellikle şikâyetleriyle başvurur ya da partneri tarafından gece boyunca fark edilen nefes durmaları nedeniyle yönlendirilir. Tanının kesinleşmesi için en güvenilir yöntem polisomnografi adı verilen uyku testidir. Bu testte uyku süresince beyin dalgaları, göz hareketleri, kalp atımı, solunum sayısı, oksijen satürasyonu ve vücut pozisyonu kaydedilir.

Polisomnografi (Uyku Testi) Nedir?

Polisomnografi, hastanın bir gece boyunca uyku laboratuvarında ya da ev tipi taşınabilir cihazla izlenmesini sağlayan kapsamlı bir uyku testidir. Elektrotlar ve sensörler yardımıyla solunum hareketleri, beyin aktivitesi (EEG),kas tonusu, oksijen seviyesi ve kalp ritmi kaydedilir. Bu test sayesinde hem uyku apnesi tanısı konur hem de apnenin tipi (obstrüktif, santral ya da karma) ve şiddeti belirlenebilir.

Uyku Apnesi Nasıl Tedavi Edilir?

Uyku apnesi tedavisi kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla planlanır. Tedavi seçenekleri, hastalığın derecesine, altta yatan nedenlere ve hastanın yaşam tarzına göre değişiklik gösterir. Tedavi yöntemleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri (kilo verme, alkol/sigara bırakma, uyku pozisyonu düzenlemesi),CPAP cihazı, oral aparatlar ve bazı cerrahi müdahaleler (bademcik alınması, geniz eti temizlenmesi, üst solunum yolu cerrahisi) yer alır. Santral apne durumlarında ise farklı nörolojik yaklaşımlar gerekebilir.

CPAP Cihazı Nedir, Nasıl Kullanılır?

CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) cihazı, uyku sırasında burundan ya da burun-ağızdan maske aracılığıyla sabit ve sürekli bir hava basıncı vererek hava yolunun açık kalmasını sağlar. Bu cihaz, özellikle orta ve şiddetli obstrüktif uyku apnesi olan hastalarda ilk basamak tedavidir. Düzenli kullanıldığında hem gece semptomlarını azaltır hem de kalp-damar sistemi üzerindeki yükü hafifletir. Uyum süreci bazen zor olabilir, ancak uygun maske seçimi ve teknik destek ile tedaviye adaptasyon sağlanabilir.

Ağız Aparatları Uyku Apnesine Yardımcı Olur mu?

Evet, özellikle hafif ve orta şiddetteki obstrüktif uyku apnesi vakalarında ağız içi aparatlar etkili olabilir. Bu cihazlar alt çeneyi öne doğru konumlandırarak dilin ve yumuşak dokuların hava yolunu tıkamasını engeller. Uyku sırasında takılan bu apareyler, özellikle CPAP cihazını tolere edemeyen hastalar için iyi bir alternatiftir. Ancak bu cihazların etkinliği diş yapısına, çene anatomisine ve düzenli kullanıma bağlıdır; bu nedenle diş hekimi ve uyku uzmanı iş birliği önemlidir.

Uyku Pozisyonu Değişikliği Fark Yaratır mı?

Evet, uyku pozisyonu, özellikle obstrüktif uyku apnesi (OSA) olan bireylerde belirgin bir fark yaratabilir. Sırt üstü uyumak, yerçekiminin etkisiyle dilin ve yumuşak dokuların geriye doğru kaymasına neden olarak hava yolunun tıkanmasını kolaylaştırır. Bu nedenle birçok hasta için yan yatma pozisyonu, apne ataklarını azaltabilir. Pozisyonel terapi adı verilen bu yöntem, hafif ve pozisyonla ilişkili OSA hastalarında önemli derecede yarar sağlar.

Uyku Apnesinde Beslenme ve Egzersizin Önemi

Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, hem uyku kalitesini hem de uyku apnesi semptomlarını doğrudan etkiler. Yüksek kalorili ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, inflamasyonu azaltarak solunum yollarının daha sağlıklı kalmasını destekler. Egzersiz ise kilo kontrolü sağlamanın ötesinde, üst solunum yollarındaki kas tonusunu artırarak hava yolu kollapsını azaltabilir. Bu yaşam tarzı değişiklikleri, CPAP ihtiyacını azaltabilecek kadar etkilidir.

Sigara ve Alkol Uyku Apnesini Nasıl Etkiler?

Sigara ve alkol, uyku apnesi üzerinde oldukça olumsuz etkiler yaratır. Sigara, solunum yollarında inflamasyona ve mukus üretiminde artışa neden olarak hava yolunu daraltır. Alkol ise kas tonusunu baskılayarak dilin ve yumuşak dokuların hava yolunu tıkamasını kolaylaştırır. Aynı zamanda uyanıklık reflekslerini de baskılayarak apne süresinin uzamasına yol açar. Her iki alışkanlık da uyku apnesinin sıklığını ve şiddetini artırdığı gibi tedaviye yanıtı da zorlaştırır.

Uyku Apnesi Kalp Hastalıklarına Yol Açar mı?

Uyku apnesi ile kalp hastalıkları arasında güçlü bir ilişki vardır. Uyku sırasında tekrarlayan oksijen düşüşleri (hipoksemi) ve uyanmalar (arousallar),sempatik sinir sistemini aktive ederek kalp hızını ve kan basıncını yükseltir. Bu durum uzun vadede hipertansiyon, atriyal fibrilasyon, kalp yetersizliği, koroner arter hastalığı ve hatta ani kardiyak ölüm riskini artırabilir. Uyku apnesinin etkin tedavisi, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde kritik öneme sahiptir.

Uyku Apnesi ve Hipertansiyon İlişkisi

Obstrüktif uyku apnesi, sekonder hipertansiyonun en sık nedenlerinden biridir. Apne atakları sırasında ortaya çıkan oksijen azalması ve uyanıklık dönemleri, kan damarlarında spazma ve kalıcı vasküler değişikliklere yol açar. Bu süreç, özellikle sabah saatlerinde kan basıncında ani yükselmelere neden olur. CPAP tedavisinin düzenli uygulanması, özellikle dirençli hipertansiyonu olan hastalarda tansiyon kontrolünü belirgin şekilde iyileştirir.

Uyku Apnesi Depresyon ve Hafıza Problemlerine Neden Olabilir mi?

Evet, uyku apnesi beyinde oksijen yetersizliği ve uyku yapısında bozulma nedeniyle zihinsel işlevleri doğrudan etkileyebilir. Bu durum, dikkat dağınıklığı, bellek zayıflığı, öğrenme güçlüğü ve karar verme sorunlarına neden olabilir. Aynı zamanda, sürekli yorgunluk ve uykusuzluk hali depresif belirtileri tetikleyebilir ya da mevcut depresyonu derinleştirebilir. Uyku apnesi tedavi edildiğinde bu nöropsikolojik belirtilerde belirgin düzelmeler görülür.

Tedavi Edilmezse Uyku Apnesi Ne Gibi Sorunlara Yol Açar?

Tedavi edilmeyen uyku apnesi ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Uzun vadede hipertansiyon, inme, kalp hastalıkları, diyabet ve metabolik sendrom gibi kronik hastalıkların gelişme riski artar. Ayrıca trafik kazaları, iş kazaları ve genel yaşam kalitesinde düşüş gibi sosyal ve mesleki sonuçlar da ortaya çıkabilir. Psikolojik etkiler arasında anksiyete, depresyon ve bilişsel çöküş sayılabilir. Bu nedenle uyku apnesi yalnızca horlama ya da gece nefes durması gibi basit bir sorun değil, sistemik etkileri olan ciddi bir sağlık sorunudur.

Güncelleme Tarihi: 20.05.2025
Prof. Dr. Ayşe Elif Küpeli
Editör
Prof. Dr. Elif Küpeli
Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
İLETİŞİM FORMU
ANLAŞMALI KURUMLAR
Kliniğimizin aşağıdaki kurum veya özel sigortalarla anlaşması bulunmaktadır. Anlaşmamız olmayan özel sigorta ve kurumlara TTB fiyat tarifesinden fatura düzenlediğinden, hastalarımız ödedikleri ücreti sigortalarından ve kurumlarından tahsil edebilmektedirler.
  1. axa-sigorta
  2. anadolu sigorta
  3. iş bankası
  4. ziraat bankası
  5. garanti bankası
Prof. Dr. Ayşe Elif KüpeliProf. Dr. Elif KüpeliGöğüs Hastalıkları Uzmanı
+90 539 716 24 01