Astım hava yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Astım ataklar halinde seyreden bir hastalıktır ve belirtiler tekrarlayıcıdır. Belirtiler bilhassa sabaha karşı uykudan uyandırır. Dünyada 300 milyon kişide astım olduğu bilinmektedir. Sıklığı da giderek artmaktadır.
Astım hava yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Havayolunu saran düz kaslar çeşitli alerjenler, duman veya soğuk hava gibi çevresel faktörler veya egzersiz gibi tetikleyiciler sonucunda kasılır ve hava yolunun daralmasına neden olur.
Resim: Eski milli atlet, triatlon sporcusu Mert Onaran düzenli kullandığı astım tedavisi ile halen spor hayatına tüm hızıyla devam ediyor.
Astım ataklar halinde seyreden bir hastalıktır ve belirtiler tekrarlayıcıdır. Zaman zaman ortaya çıkan ve belirli faktörlerle tetiklenen nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, hırıltılı solunum, nefes alıp verirken hışırtı sesi duyulması ve öksürük en sık görülen belirtilerdir.
Belirtiler bilhassa sabaha karşı uykudan uyandırır. Bu belirtiler tedavi sonrası tamamen kaybolur ancak tekrarlayıcıdır. Belirtilerin geri dönüşümlü ancak tekrarlayıcı olması astım hastalığının en önemli özelliklerindendir.
Dünyada 300 milyon kişide astım olduğu bilinmektedir. Sıklığı da giderek artmaktadır. Ülkemizde erişkinlerde her 13 kişiden birinde astım görülmektedir.
Hasta kimi zaman tamamen normal olduğunu, kimi zaman ise kriz şeklinde öksürük veya nefes darlığı çektiğini tarif eder. Çeşitli kokularla, deterjan malzemeleri ile, polen mevsiminde veya üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında başlayan ve kriz şeklinde meydana gelen öksürük ve nefes darlığı tipiktir.
Bazı hastalar sadece inatçı öksürük ile başvurur. Nefes darlığı her zaman eşlik etmez. Hastalar nefes alırken ıslık sesine benzer bir ses geldiğini veya göğsünden kedi varmışçasına ses geldiğini ifade eder. Kimi astım hastası ise nefes darlığını “göğüsümde sanki biri oturuyormuş gibi hissediyorum” şeklinde tanımlar.
Hastanın detaylı dinlenmesi çok önemlidir. Belirtilerin sıklığı, neler ile tetiklendiği, arada belirtisiz zamanların olması, şikayetlerin sabaha karşı ortaya çıkması gibi detayla ile doktor astım hastalığından şüphelenir. Tanı amaçlı solunum fonksiyon testleri (spirometri) kanda alerjen ve antikor bakılması, alerjenlerin tespit edilmesi amacıyla deri testi yapılmaktadır.
Spirometri
Solunum yolu kapasitesini fonksiyonel ve hacimsel olarak ölçen en pratik testtir. Hasta derin bir nefes aldıktan sonra küçük bir ağızlıklı boru yardımıyla tüm nefesini sonuna kadar cihaza üfler. Nefes bittikten sonra çok derin bir nefes alıp tekrar uzun bir şekilde cihaza üfler.
FEV1 dediğimiz 1 saniyedeki zorlu üflenen hava hacminde düşüş saptanırsa hava yolunu açan bir ilaç hastaya uygulandıktan 15 dakika sonra aynı test tekrarlanır. FEV1 değerinde %12’lik ve 200ml’lik bir artış saptanırsa hava yolu tıkanıklığının geri dönüşümlü olduğu anlamına gelir ve astım tanısı konmuş olur.
Bazı hastalarda solunum fonksiyon testi tamamen normaldir. Testin normal olması astım hastalığını dışlamaz. Böyle durumlarda ilaçlı provakasyon testi istenir
İlaçlı Provakasyon Testi (Metakolin Provakasyon Testi)
Hava yolu aşırı duyarlılığının ölçümü metakolin solutulmasıyla gerçekleştirilir. Astımı tetikleyici etmenlerle karşılaşıldığında havayollarının verdiği kasılma yanıtını yani havayollarındaki daralmayı ölçer. Test öncesinde normal spirometri uygulanır FEV1 değeri %70’in üzerinde ise teste en düşük dozda metakolin maddesi ile başlanır.
Belirli aralıklar ile ölçümler tekrarlanır, hasta nefes darlığı, hırıltı ve öksürük gelişimi yönünden takip edilir. Bu değerlendirmelerde bir sorun olmadıkça bir üst doza geçilir. Bir sorun olmaksızın en son doza ulaşıldığında ya da herhangi bir doz sonrası ölçülen değerde %20 ve üzerinde bir düşme oluştuğunda, nefes darlığı veya öksürük geliştiğinde bir üst doza geçilmez ve test sonlandırılır.
Ölçümlerde %20 ve üzerinde bir düşme olursa veya nefes darlığı; hırıltılı solunum veya öksürük gelişirse test sonucu “pozitif” kabul edilir ve astım varlığı doğrulanır. Ancak yüksek konsantrasyonlarda %20’lik düşüş görülmüyorsa astım dışlanabilir.
Zirve Akım Ölçümü (Peak Flowmeter)
Akciğerlerden dışarıya üflenen havanın hızını ölçen bir alettir. Astımda daralan havayollarında hava daha düşük bir hızla dışarıya üflenir. Üfleme hızındaki farklılık (normale göre) PFM ile ölçülür. Test ayakta uygulanır. Alette ibre sıfıra getirilir. Ağızlık kısmı, dudaklar ile iyice sarılmalıdır.
Derin bir nefes alıp ani ve hızlı üflenir ve ibrenin gösterdiği sayı okunur. Bu işlem 3 kere tekrarlanır, en yüksek değer PEF takip formunda ayrılan yere kaydedilir.
Ölçüm bir kez sabah ve bir kez akşam yapılır. Sabah ve akşam arasındaki değişkenlik %20’nin üzerindeyse astım tanısı doğrulanır. Bu test spirometriye uyum sağlayamayıp testi başaramayan kişilerde tanısal amaçlı kullanılır.
Görüntüleme: Tanı için gerekli değildir, genelde normal olması beklenir. Diğer hastalıkları ekarte etmek için kullanılır. Allerji testleri: Tanı için gerekli değildir. Astım türlerinin belirlenmesi için yapılır.
Astım genel olarak hastalığa neden olan ‘tetikleyicilere’ göre türlere ayrılmaktadır.
Astımın esas olarak iki önemli türü vardır;
Hastalarının yaklaşık %60’ını oluşturmaktadır. Polenler ve ev tozu akarı en sık neden olan alerjenlerdir. Bu hastaların genellikle ailelerinde astım, alerji (alerjik nezle, ilaç alerjisi, besin alerjisi) veya egzama gibi hastalıklar vardır.
Hastalığın alerjik olmayan nedenle ortaya çıktığı bir türdür. Şikayetler alerjik astım ile aynıdır; ancak alerji testi negatif saptanır. Bu hastalar da viral enfeksiyonlar, sigara dumanı, parfüm kokusu, boya, toz ve çeşitli kimyasalar gibi maddelere maruziyet halinde astım atağı geçirebilirler. Alerjik olmayan astım, genellikle erişkin yaşta ortaya çıkmaktadır.
Son yıllarda egzersiz ile tetiklenen astım, aspirin ile tetiklenen astım, gece astımı, mesleki astım gibi çok sayıda farklı astım türü tanımlanmıştır.
Hastalarda burunda polip, burun akıntısı, hapşırma ve aspirin duyarlılık öyküsü vardır. Aspirin aldıklarında, burun akıntısı ve hapşırma ile başlayan şikayetlerin peşinden hırıltılı solunum ve solunum güçlüğü gelişir.
Egzersiz ile hava yollarında daralma ortaya çıkar. Herhangi bir fiziksel egzersiz veya spor ile hastalarda öksürük, nefes darlığı ve göğüste sıkışma meydana gelir. Hastalığın tanısı egzersiz öncesi ve sonrasında yapılan nefes ölçümü ile kesinleştirilir.
Kronik öksürüğün (8 haftadan uzun süreli) üçte birinden astım sorumludur. Bu hastalarda tipik astım belirtileri olan nefes darlığı, hırıltılı solunum ve göğüste sıkışma hissi görülmeden sadece kuru öksürük vardır.
Astıma neden olan etkenin hastanın çalıştığı işyeri ortamında bulunması nedeniyle bu ad verilmiştir. Hastalar, genellikle işyerinden uzakta veya hafta sonu tatil günlerinde şikayetlerinin azaldığını ifade ederler. İşyeri ortamındaki boya gibi kimyasallar, tabloya neden olabilmektedir.
Hastalık şikayetleri genellikle geceleri ortaya çıkar. Astım hastalarının en az %75’inde haftada en az bir kez gece uykusunun derinliğini ve uzunluğunu bozan belirtiler görülmektedir. Vücudun doğal ritmi ve bazı hormon düzeylerinin (kortizol) sabah erken saatlerde en düşük veya yüksek olması esas nedendir. Uyku kalitesini düşürebilir ve bu nedenle gün boyunca konsantrasyon üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir.
Astım erken tanı ve iyi bir tedavi ile tamamen kontrol altına alınabilir. Tedavide önemli olan hasta-hekim ilişkisi ve hastanın hastalığı hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Tedavinin amacı, hastaya, şikayetlerinin olmadığı veya en az düzeyde olduğu bir yaşam sağlamaktır. Tedavi uzun sürelidir.
Tedavide ilk basamak kişinin duyarlı olduğu alerjenlerden uzaklaşması ve sakınmasıdır. Tedavinin ikinci basamağı ilaçlardır. Öncelikle solunum yolu ile alınan, sprey veya toz şeklindeki ilaçlar tercih edilmelidir.
Astım tedavisinde iki çeşit ilaç grubu kullanılmaktadır. Bunlar; hastalığı tedavi eden ya da kontrol eden ilaçlar ve rahatlatıcı ilaçlardır. Astım tedavisinde hangi ilaçların ne kadar süre ile ve hangi durumlarda kullanılacağı mutlaka doktor tarafından belirlenmelidir.
İnhaler Kullanımı
Inhalerlar çoğunlukla iki türdür. İlki, astım belirtileri ortaya çıktığında veya astım atağında hastayı rahatlatma amaçlı kullanılan inhalerlerdir. Bunlar hastayı 10-20 dakika içinde rahatlatır. Bu ilaçların astım hastaları tarafından daima yanlarında bulundurulması gerekir. Hasta bu inhalerleri çok sık kullanıyor ise ek bir tedavi gerekip gerekmediğinin kontrolü için bir uzmana başvurması önerilir.
İkinci tür inhalerler ise belirtilerin ortaya çıkmasını engelleyen ilaçlardır. Bunlar günlük olarak düzenli kullanılmalıdır. Ancak bu ilaçlar kortizon içerdiğinden ağız ve boğaz bölgesinde mantara, ses kısıklığına ya da boğaz ağrısına sebep olabilir. Bununla beraber, ağız hijyenine dikkat edilmesi halinde yan etkiler minimuma indirilebilir.
Kombine inhalerler artık hem rahatlatıcı hem de tedavi edici ilaçlar olarak astım tedavisinde yerlerini almışlardır. Bu ilaçlarla hastalık daha rahat kontrol altına alınabilmekte ve tek cihazla her iki etkiyi de sağlayabilmektedir.
Astım ilaçları bağımlılık yapmaz. İstenildiğinde hemen kesilebilir. Ancak ilaç kesildiğinde belirtiler yeniden başlar. Hastanın tablosuna ve hastalığın seyrine göre hangi tür inhaler kullanılacağına doktor karar verir.
Aspirin, bazı tansiyon ve kalp ilaçları ile glokom için kullanılan göz damlaları, anestezide ve radyolojik tetkikler sırasında kullanılan ilaçlar da astım hastalarında şikayetlere neden olabilir. Doktorunuza herhangi bir ilaç reçete edilmesinden önce astımınız olduğunu bildirirseniz size uygun ilacı yazacaktır
Astımda basamak tedavisi esastır. Düzenli yapılan doktor kontrolüyle hastanın belirti ve bulgularına göre doktor tedaviyi bir basamak alta veya bir basamak üste taşıyıp düzenler.
İlk astım tanısı alan hasta 1 ay sonra belirtilerin gözden geçirilmesi açısından kontrole çağırılır. Astım belirtileri kontrol altına alındıktan sonra 3 ayda bir doktor kontrolü gerekir.
Astımı tetikleyen etkenlerden uzak durmak en önemli rahatlatıcı stratejidir.
Bulunulan ortam belirli aralıklarla havalandırılmalı, fakat polenlerin arttığı dönemlerde, ev içinde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Badana, boya, cila işlemleri, böcek ilaçlama astımlı kişi dışarıda iken yapılmalıdır.