Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS) ucunda ultrason probu bulunan bir bronkoskop (bronşların endoskopik inceleyen alet) ile bronşların çevresindeki lenf bezlerinin görüntülenmesini sağlayan tanı yöntemidir. Bu teknik, özellikle akciğer kanserinin tanı ve evrelemesi için kullanılır. Bunun dışında lenf bezlerinde büyüme yapan tüberküloz, sarkoidoz ve lenfoma gibi diğer hastalıkların da tanısında yardımcıdır.
EBUS, bronkoskopi ve ultrasonun birleşimiyle çalıştığından, hem doğrudan görsel inceleme hem de derin dokulardan örnek alma (biyopsi) imkânı sunar. Bu sayede cerrahi girişimlere gerek kalmadan yüksek doğrulukla tanı konulabilir.
EBUS cihazı, ucunda yüksek frekanslı bir ultrason probu bulunan özel bir bronkoskoptur. Bu sistem, hava yollarının çevresindeki büyümüş lenf bezlerini veya akciğer içindeki nodülleri saptayarak monitöre gerçek zamanlı bir görüntü oluşturur. EBUS probu lenf bezlerinden ince iğne aspirasyon biyopsisi (EBUS-TBNA) yapılmasına olanak tanır. Bu sayede doktor, şüpheli alanlardan doğrudan örnek alabilir ve patolojik inceleme için laboratuvara gönderebilir.
EBUS genel anestezi altında uygulanır. Hasta sırt üstü pozisyonda yatırılır ve bronkoskop ağız yoluyla solunum yollarına ilerletilir. Cihaz bronş ağacına ulaştığında, ultrason probu aracılığıyla çevredeki lenf bezleri ve dokular detaylı şekilde taranır. Şüpheli bölgeler belirlendiğinde, özel bir iğne yardımıyla biyopsi alınır.
EBUS bronkoskopi 45–60 dakika sürer ve sonrasında hasta kısa bir süre gözlem altında tutulur. Genellikle hastanede yatışa gerek kalmaz.
EBUS, özellikle aşağıdaki durumlarda tercih edilir:
Bu özellikleri sayesinde EBUS, göğüs hastalıkları ve torasik onkoloji alanlarında kritik bir rol oynamaktadır.
Ebus öncesinde hastanın aç olması gerekir (genellikle 6–8 saat). Kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyorsa, doktorun önerisine göre geçici olarak kesilmelidir. İşlem sırasında hastanın kalp ritmi, oksijen seviyesi ve kan basıncı sürekli olarak izlenir. Aneztezinin etkisiyle hasta ağrı veya rahatsızlık hissetmez. İşlem öncesinde olası alerjiler ve kanama riskleri mutlaka değerlendirilmelidir.
EBUS, geleneksel bronkoskopi, BT (bilgisayarlı tomografi) veya PET taramasına kıyasla daha detaylı anatomik bilgi sağlar. En büyük avantajı, ultrason rehberliğinde doğrudan biyopsi yapılabilmesidir. Ayrıca cerrahi girişime gerek kalmadan lenf nodlarının tanısı konulabilir. Bu, hastaya daha az risk, daha kısa iyileşme süresi ve daha düşük maliyet avantajı sunar.
EBUS ile elde edilen biyopsi örnekleri, patoloji laboratuvarında mikroskobik olarak incelenir. Bu inceleme sayesinde hücre tipi, malignite varlığı veya enfeksiyon bulguları belirlenebilir. EBUS’un tanısal doğruluk oranı, özellikle akciğer kanseri evrelemesinde %90’ın üzerindedir. Bu nedenle birçok uluslararası kılavuzda, mediastinal değerlendirme için ilk tercih edilen yöntem olarak önerilmektedir.
EBUS genellikle güvenli bir işlemdir; komplikasyon oranı oldukça düşüktür. Ancak nadir de olsa bazı yan etkiler görülebilir:
Bu riskler genellikle geçici ve tedavi edilebilir niteliktedir.
EBUS bronkoskopi işlemi, inceleme yapılacak alanın genişliğine ve alınacak biyopsi sayısına göre değişmekle birlikte ortalama 45 ila 60 dakika arasında sürer. İşlem sonrası hasta yaklaşık bir saat gözlem altında tutulur ve aynı gün taburcu olabilir. Anestezinin etkisi geçene kadar araç kullanılmaması ve dinlenilmesi önerilir.
EBUS genellikle akciğer kanseri tanısı veya evrelemesi, lenf nodu büyümesinin nedenini araştırmak, ya da enfeksiyöz veya granülomatöz hastalıkların tanısını koymak amacıyla istenir. Bu yöntem sayesinde cerrahiye gerek kalmadan doku örneği alınabilir ve hastalığın yayılımı doğru şekilde belirlenebilir.
EBUS, Göğüs Hastalıkları (Pulmonoloji) bölümü tarafından uygulanır. Ancak bazı merkezlerde Torasik Cerrahi veya Girişimsel Pulmonoloji birimleri de bu işlemi gerçekleştirebilir. İşlem, bronkoskopi ünitesinde veya ameliyathanede özel EBUS cihazlarıyla yapılır ve genellikle deneyimli bir göğüs hastalıkları doktoru tarafından yürütülür.